Blog

Projenin başında Yahudi Profesör Ofer Grosbard bulunmakta ve yanında 3 Müslüman danışman var. Projenin amacı; İslam Dünyası ile Batı Dünyası arasında köprü kurmak olarak açıklanıyor.

Burada dikkat edilmesi gereken konu Kur’an-ı Kerim’in İbranice mealinin değil, projenin başında bir yahudinin bulunduğu bir ekip tarafından tefsirinin hazırlanıyor olması! Yani kendi çıkarları doğrultusunda yorumlayacak olmaları.

Filistin’de Müslüman kanı döken, İslam dünyasını birbirine düşürmek için mezhep çatışmaları vb. ayrılıkları körükleyici yapılanmalar kuran ve kendi dininden olmayanların kanının dökülmesinin doğru bir davranış olarak görüldüğü bir anlayışın barış ve huzur dini İslam’ın kutsal kitabını nasıl yorumlayacaklarını şimdiden merak ediyoruz.

Acaba aşağıdaki ayetleri nasıl yorumlayacaklar?

Hareketli bir Bağdat Caddesi akşamında, polis abilerimiz rutin olduğu

Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak fakat arkana bakma...
Kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de... Unutma, yolcu değişir, yol değişir, ama menzil değişmez.

Bayburt'lu bir köylü hacca gitmek için yola çıkar. Yolu Van'ın bir köyüne düşer. Hoşbeş edildikten sonra köylüler yolculuğun nereye olduğunu sorarlar.
Bayburt'lu " kısmet olursa hacca gidiyorum" der.
Bunun üzerine Van'lı köylüler kendisinin köylerin de kalarak imamlık yapmasını ve bunun için yirmi koyun verebileceklerini söylerler. Pazarlık sonocu kırk koyuna anlaşır Bayburt'lu. Van'lı köylüler camilerine bir imam buldukları için sevinirler. Ertesi günü namaz saatinde tüm köylüler camide toplanırlar.
Bayburtlu namaz kıldırmaya başlar ve şöyle seslenir:
_ Bayburt'tan çıktım yola
_ Gidecektim hacca
_ Yolum düştü Van'a
_ Kırk koyun verdiler bana
_ Allahım hamdolsun sana
_ Allahu ekber

aşkın en güzel tarifi bence


Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış:
Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.

üç damadı olan kayın valide damatlarının onu sevip sevmediğini anlamak ister birgün büyük damatla

Neden hep susmalara teslim yüreğim....
Ne kadar oldu bir tende özlenmeyi hissetmeyeli, ne kadar oldu özel bir geceyi düşlemeyeli...
Ben de unuttum artık..
Boğuluyorum özlemlerin girdabında.Yürüyorum yollar boyu&aradığım ,belki de sana ait bir şeyler..
Seni arıyorum,eksilen ruhuma yama olsun diye..
siyaha çalan silinmişliklerin üstüne biraz mavi tonunu katabilmek için..
Günü geceye bağlayan akşamlarda ben daha bir yalnızım artık...
Biliyorum ki sende en az benim kadar yalnızsın&.
Elimden gelen pek bir şey yok şimdilik, yalnızca satırlarım var. Gözlerini bile göremediğim gibi, o tutku dolu yüreğe ait sesi bile özler oldum. Biliyorum ki sevgilerin tümünü hak ediyorsun. Bu nedenle seni incitmekten çekindiğim ve sana layık olan doğru cümleleri kurmak için bütün sözcüklerimi tartarak oluşturuyorum...
Ne mutlu sana dokunup sesini duyanlara, seni, yüreğini tanımadan yanında gezenlere, hepsi sana çok yakin ama hiç biri hasret değil benim kadar kokuna.
Susuyorum, boğazım yırtılmacasına bağırmak istiyorum ama susuyorum. Korkuyorum, yüreğimi sana ihbar

Depreşyon : Bir kişinin geçmişte yaşayıp atlatmayı başardığı depresyonunun nüksetmesi, depreşmesi.

Anadan Dogma: Doğuştan sahip olduğumuz değişmesi imkânsız fikir, inanç ve felsefeler bütünü. Genlerimize kazınmış güçlü inançlar. Zihinsel iskeletimizin omurgasını oluşturan genetik mirasımız. (Dogma: Doğruluğu sınanmadan benimsenen öğreti, anlayış veya felsefe.)

Bacıgard: Nişanlısı veya sözlüsüyle yalnız dışarıya çıkmasına ancak yanlarında birisi olursa izin verilen genç kıza eşlik eden, aşırı korumacı kız kardeş.

Plajtonik Aşk: Cesareti toplayıp, plajda âşık olduğu kızın yanına gidip konuşamayan gencin yaşadığı derin ve gizli sevgi.

Marlon Branda ( brandacı )

Kıllıoğlu Ekmek Fırını

Cafer Cafe